7. Düşmanlara bakış açısı
"Ey iman edenler, ölenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır." (Kur'an-ı Kerim: Bakara 178) "..öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.. " (İnci1-i Şerif: İbraniler 10:30) "Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." (Kur'an-ı Kerim: Enfal:39) "....Düşmanlarınızı sevin... " (İncil-i Şerif:Luka 6:26-38) "Bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse onları yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin üzerine gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet vermiştir... Düşman topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin." (Kur'an-ı Kerim: Nisa 91,104) "Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin." (İncil-i Şerif: Matta 5:38-39) "...Düşmanın acıkmışsa onu doyur, susamışsa su ver... " (İnci1-i Ş'erif: Romalılar 12:9-21) Düşmanlık dünya içinde varlığı inkar edilemez bir kavramdır. Gerçekten bu nedenle dünyada birçok kavim birbirlerine oldukça büyük eziyetlerde ve haksızlıklarda bulunmuşlardır. Kısacası dünyada düşmanlık vardır. Burada düşmanlığa karşı iki inancın yaklaşımının yine büyük farklılık gösterdiğini açık bir şekilde görmekteyiz. Yalnız bu ayetlere bakarak İslamı suçlamaya kalkmak oldukça yanlış ve önyargılı bir tutum olacaktır. Bu nedenle şuna dikkat etmek gerekmektedir. İslam düşmanlara karşı bazen kişinin kendisini savunması gerektiğini söylemektedir. Bu bir görüştür. Bu gün de dünya bunu yapmaktadır. Çünkü seni sürekli olarak rahatsız eden bir çevre söz konusudur. Bu nedenle insanlar silahlanmakta ve herhangi bir saldırıya karşı boş bulunmak istememektedirler. Bu bağlamda İslam inancının görüşü kendini savunma ve gerekirse savaşmadır. Yani İslam bir takım saldırılara, haksızlıklara karşı etkin direniş taraftarıdır. İslamın ruhundan buna bakılırsa bu oldukça akılcıdır. Mesih İnancında ise tamamen bir pasif direniş fıkri söz konusudur. Haksızlıklar olduğunda, düşmanlıklar olduğunda Mesih İnancının esasında tepkisiz kalması, yalnızca ve yalnızca Yaradana sığınması söz konusudur. Bu da İncil'in görüşüdür. Farklı bakış açısında olan kişiler bu iki görüşün olumlu ya da olumsuz yanlarını dile getirebilirler hatta birini bir diğerinden üstün olarak değerlendirebilirler. Ama bunlar o kişilerin kendi yaklaşımları olacaktır. Biz burada yalnızca Mesih İsa'ya inanan bir kişi olarak kendi inancımızın bakış açısıyla ülkemizde en çok izleyicisi bulunan İslam inancının bakış açısını düz bir anlatımla dile getirmeye çalışıyoruz. Evet, Mesih İnancı tehdit durumunda dahi bir İsevinin silaha sarılmasına müsaade etmemektedir. Ama İsevi adı altındaki milletler ne dereceye kadar bu buyruğa itaat etmişlerdir, bu biraz kuşkuludur. Gerçek imanla alakası olmayan bir takım idareciler inanci kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak Tanrı'nın kilisesi üzerinde büyük bir kara leke bırakmışlardır. Haçlı zihniyeti ve Haçlı Seferleri ile Mesih İsa'nın buyruklarının tam tersini uygulama cüretini göstermişlerdir. Hem kendileri helak olmuş, hem de Tanrı'nın buyruklarının yanlış anlaşılmasına neden olmuşlardır. Bu her inanç için geçerli bir durumdur. İnançlar ehil ellerde ve özlerine uygun yaşanılmadığı takdirde çok yıkıcı olabilirler. |
Temel Farklılıklar
1. Vahiy 2. Kutsal Kitaplar 3. Kurtuluş Yolu 4. Kefaret 5. Günah 6. Günah Affı 7. Düşmanlara bakış açısı 8. Din kavramı 9. Kutsal Ruh 10. Üçlük 11. Tanrı'nın Oğlu hakkında 12. Son peygamber |