10. Üçlük
Kur'an'la İncil arasında en derin ayrılık bu noktada ortaya çıkmaktadır. Kur'an-ı Kerim üçlüğü tek Tanrı inancıyla bağdaştıramamaktadır. İncil ise üçlüğü, birlik inancının bir ifadesi olarak görmektedir. "Meryem Oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir: Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. ...üçtür demeyin..." (Kur'an-ı Kerim: Nisa 171) "Gidin Baba, Oğul ve Kutsal Ruh aracılığıyla vaftiz edin." (İnci1-i Şerif: Matta 28:18) İnancımıza göre Yüce Tanrı'nın vahdaniyetinden (birliğinden) hiçbirimizin kuşkusu yoktur. Yüce Tanrı kendisinin üç ayrı şahsiyetini tanıtmaya daha Kutsal Kitap'ın ilk başında başlamıştır. Tevrat'ın birinci bölümüne bakarak şunu görüyoruz. I. "Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı." Ayetin bu birinci bölümünde (Tevrat: Yaratılış 1:1) Tanrı’nın o gözle görülmez özünü, yani mecaz anlamda “BABA” dediğimiz kişiliğini görüyoruz. II. "Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu." Bu ikinci cümlesinde ise Tanrı'nın Kutsal Ruh dediğimiz kişiliğini görüyoruz.) III. "Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu." (Tevrat: Yaratılış 1:3) Burada ise Tanrı'nın SÖZ dediğimiz ve Mesih İsa'da dünyaya gelen kişiliğini, Allah kelamını görüyoruz. Kelamullah özelliğini öğreniyoruz. Yani bu ayetlere göre Tanrı daha Tevrat'ın ilk ayetlerinde, ilk vahyinde Tek olan varlığının üç kişilikte nasıl işlediğini bize anlatmaktadır. Bizim ilahiyatımıza göre Kutsal Üçlük sonradan ortaya çıkarılmış bir düşünce, Tanrı'ya eş koşma değildir. Bu tek olan Tanrı'nın kendisini üç boyutta açıklamasından başka bir şey değildir. Bu Tanrı'nın kendisini görünmez öz, görünür söz ve işleyen ruh olarak açıklamasıdır. Kısacası Tevhitte teslistir. Şimdi Tek Tanrı'nın üçlükte açıklanışına örnek olan diğer ayetlere birlikte bakalım. "Rab İsa Mesih'in lütfu, Tanrı'nın sevgisi ve Kutsal Ruh'un paydaşlığı hepinizle birlikte olsun." (İncil-i Şerif: 2.Korintliler 13:14) Yuhanna 1. bölümde "Kelam başlangıçta var idi. Kelam Allah nezdinde idi, kelam Allah idi... Herşey onun ile oldu (Ol sözü ) ve olmuş olanlardan hiç bir şey onsuz olmadı. Hayat onda idi ve hayat insanların nuru idi.... ve kelam beden olup inayet ve hakikat dolu olarak aramızda sakin oldu, biz de onun izzetini, Baba'nın biricik Oğlu'nun izzeti olarak gördük" (eski çeviri) şeklinde bir anlatım vardır. Bu ayette çok kesin olarak özellikle Baba ile Oğul arasındaki ilişikiyi görmekteyiz. Yani Yüce Tanrı ve Sözü, buradaki açıklamayla bu birliğin içindeki üç kişiliğin birbiriyle alakasının ne denli birbiri içine işlenmiş ayrılmaz bir motif olduğunu görmek mümkündür. Aynı bir insanda olduğu gibi, biz bir bütünüz ama aynı zamanda hem sözümüz, hem canımız ve hem de ruhumuz var. Hem Yüce Allah kendi özünü bize böyle takdim etmek istediyse buna kim mani olabilir. Neyse biz Kutsal Kitap'ın bize açıkladığı gibi Yüce olan ve Tek olan Allah'ı bu şekilde tanıyor ve algılıyoruz. Yine Tevrat'ın başında yer alan ayette Yüce Tanrı'ya verilen ismin çoğul olması ve Tanrı'nın çoğul ifadede hitabı da Kutsal Üçlük için oldukça önemli bir açıklamadır. Özellikle bu ifadelerin Kutsal Kitap'ın başında yer alması üçlemenin sonradan ortaya çıkarıldığı tarzındaki fikrin doğru olmadığına dair güzel bir kanıt oluşturmaktadır. "Başlangıçta Tanrı (Elohim=Çoğul) gökleri ve yeri yarattı" (Yaratılış 1:1) "Tanrı, 'Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım' dedi" (Yaratılış 1:26-27) Bütün bu çoğul ifadeler tek olan Tanrımızı başka tanrılara eşlemek, çok ilahlara tapmak degil: Tevhitte yani birlikte teslisi (üç kişiliği) daha başında bize tanıtmak içindir. |
Temel Farklılıklar
1. Vahiy 2. Kutsal Kitaplar 3. Kurtuluş Yolu 4. Kefaret 5. Günah 6. Günah Affı 7. Düşmanlara bakış açısı 8. Din kavramı 9. Kutsal Ruh 10. Üçlük 11. Tanrı'nın Oğlu hakkında 12. Son peygamber |